zone

English-Turkish Translation

  1. Noun bölge, mıntıka, yöre, kesim, dilim.
    mountainous zone: dağlık bölge.
    demilitarized zone:
    gayrıaskerî bölge, askerlere yasak bölge.
    free zone: açık/serbest/gümrüksüz bölge.
    military zone: askerî/yasak bölge.
  2. Noun, Geography kuşak, dünyanın ayrıldığı iklim kuşaklarından herbiri.
    North/South Frigid zone: Kuzey/Güney Buz
    Kuşağı, 66°33' enlemden Kuzey /Güney Kutbuna kadar olan kuşak.
    North/South Temperate zone: Kuzey/Güney Ilıman Kuşağı, 23°27' ilâ 66°33' enlemleri arası kuşak.
    Torrid zone: Sıcak Kuşak, Ekvatorun kuzey ve güneyindeki 23°27' enlemleri arasındaki kuşak.
  3. Noun, Geography bitki/hayvan kuşağı: belirli çevre koşullarında aynı/benzer cins canlıların yaşadığı bölge.
  4. Noun, Geology (bkz: horizon ) (4).
  5. Noun, Geometry kuşak, iki paralel düzlem arasında kalan küre yüzeyi.
  6. Noun (taşımacılıkta) bölge, tarife bölgesi, bir yerden aynı ücretle taşıma yapılan yerlerin tümü.
  7. Noun şehrin belirli maksatlara tahsis edilen mahalleri/yöreleri.
    a residential zone: konutlar bölgesi.
  8. Noun (bkz: time zone ).
  9. Noun
    postal delivery zone ile ayni anlama gelir. posta dağıtım bölgesi.
  10. Noun, Sports bölge: oyun alanının belirli bir kısmı.
    end zone; defensive zone.
  11. Noun kuşak, kemer.
  12. Verb bölgelere ayırmak.
  13. Verb bölgeleşmek, bölgelere ayrılmak.
  14. Verb (bir bölge ile) çevirmek, kuşatmak, sarmak.
  15. Verb kuşaklarla/bantlarla işaretlemek.
  16. Adjective (bkz: zonal ) (1-3).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

coastal setback (area/zone)
sahil şeridi Noun, Zoning Law
no-fly zone
uçuşa yasak bölge Noun, Aviation
no-fly zone
uçuşa yasak bölge Noun, International Law
to friendzone
"ben seni arkadaş olarak görüyorum" diyerek ilişki teklifini reddetmek Verb
200-mile zone
200 millik bölge
abyssal zone
abisal bölge Noun
air defence identification zone
hava savunma tanıtma mıntıkası Noun
air mail zone
(Br) uçak postası tarifesi bölgesi
antarctic Zone
Antarktik Bölgesi.
approach zone
yaklaşma bölgesi
architectural-freedom zone
imar planı açısından herhangi bir kısıtlama olmayan bölge
arms zone
askeri mıntıka
atom free zone
atom silahlarından arındırılmış bölge
atom-free zone
atom silahlarından arındırılmış bölge
bad-weather zone
kötü hava kuşağı
battle zone
muharebe bölgesi
bonded zone
gümrüksüz mal antreposu Noun
border zone
sınır mıntıkası Noun
border zone
sınır bölgesi
buffer zone
ara bölge
buffer zone
tampon bölge
buffer zone
tampon bölge Noun, Military
business zone
işyerlerinin bulunduğu semt
Canal Zone
Kanal Bölgesi: Panama Kanalı boyunca ABD ne kiralanmış olan 16 km genişlikte 964 km2'lik bölge. Noun
Canal Zone
: Kanal Bölgesi.
car-free pedestrian zone
arabaların girmesi yasak olan yayalara mahsus bölge
city zone
(US) şehir bölgesi
city zone
kent kuşağı
city zone
şehir bölgesi
city zone
gazetenin anakent ve onun niteliklerini taşıyan anakente bitişik alanlardaki haberleri kapsayan bölümü
city zone
kent haberleri Noun
closed military zone
yasak askeri bölge
closed military zone
askeri yasak bölge Noun, Military
collecting zone
toplanma mıntıkası Noun
combat zone
muharebe sahası Noun
combat zone
(US) muharebe sahası Noun
communication zone
menzil sahası Noun, Military
commuter zone
(US) banliyö mıntıkası Noun
conservation zone
doğal kaynakları koruma bölgesi
contiguous zone
bitişik bölge
customs-free zone
gümrük süz bölge
danger zone
tehlike bölgesi
defensive zone
savunma bölgesi
demilitarized zone
askerden arındırılmış bölge
demilitarized zone
askeri olmayan bölge
denuclearized zone
nükleer silahlardan arındırılmış bölge
earthquake zone
deprem kuşağı Noun, Geology
end cleared zone
(havaalanı) temizlenmiş bölge
end zone
alan ucu, futbol alanının iki ucu. Noun
end-cleared zone
(havaalanı) sisten temizlenmiş alan
enterprise zone
girişim bölgesi
enterprise zone
girişim bölgesi (özel sektörün faaliyetini desteklemek amacıyla hükümetin bazı vergi yüklerini kaldırdığı
ve ticari mevzuatı kolaylaştırdığı bölge
entrance zone
giriş mıntıkası Noun
erogenous zone
cinsel bölge Noun, Psychology
erogenous zone
erojen bölge Noun, Psychology
European Judicial Zone
Avrupa Adli Alanı Proper Name, Law
evacuated zone
boşaltılmış bölge
evacuated zone
tahliye edilmiş bölge
exclusive economic zone
bir ülkenin karasuları ve denizaltı yatakları alanı ve bunlar üzerindeki hakları Noun
exclusive economic zone
münhasır ekonomik bölge Noun, Economics
fire zone
yangın bölgesi
fishing zone
balıkçılık mıntıkası Noun
fishing zone
balıkçılık bölgesi
flood zone
taşkın alanı Construction
foq- trade zone
serbest ticaret bölgesi
forbidden zone
yasak bölge
free trade zone
serbest ticaret bölgesi
free trade zone
serbest bölge
free zone
serbest bölge: malların gümrüksüz olarak sokulup depo edildiği şehir/liman bölgesi. Noun
free zone
serbest bölge Noun, Civil Law
free-fire zone
serbest atış bölgesi: içinde bulunan herkesin/her şeyin ateşe maruz kalacağı bölge. Noun
Frigid Zone
Kutup Bölgesi: Kuzey/Güney Kutbu ile eksen-ucu çemberleri arasında kalan soğuk bölge. Noun
frozen zone
soğuk bölge
industrial zone
organize sanayi bölgesi Noun, Trades-Professions
internal zone
içbölge
landing zone
iniş bölgesi
limited-parking zone
sınırlı park yapılabilen alan
littoral zone
kıyı bölgesi
manufacturing zone
sanayi merkezi alanı
manufacturing zone
sanayii merkezi alanı
manufacturing zone
sanayi merkezi
maritime zone
deniz yetki alanı Noun, International Law
military zone
askeri bölge
nature protection zone
doğa koruma alanı
navigation zone
sefer bölgesi Noun, Maritime Traffic
neutral zone
tarafsız bölge. Noun
neutral zone
tarafsız bölge Noun, Politics-Intl. Relations
no parking- zone
park etme yasağı bölgesi
no-parking zone
park yapılamaz alan
no-stopping zone
durma yasağı olan alan
nuclear- free zone
nükleer silahlardan arınmış bölge
nuclear-free zone
nükleer silahlardan arınmış bölge
occupation zone
işgal bölgesi
operational zone
harekât bölgesi
Panama Canal Zone
Kanal Bölgesi: Panama Kanalı boyunca ABD ne kiralanmış olan 16 km genişlikte 964 km2'lik bölge. Noun
parking- meter zone
park saatli bölge
parking-meter zone
park saatli bölge
pedestrian zone
yayalara ayrılmış bölge
pink zone
(Londra) kesin park yasağı olan bölge
plebiscite zone
plebisit bölgesi
polar zone
kutup bölgesi
postal delivery zone
zone ile ayni anlama gelir. posta dağıtım bölgesi.
postal zone
posta semti
prohibited zone
yasak bölge
radio quiet zone
telsiz yayınının kesinlikle yasak olduğu bölge
residential zone
iskân bölgesi
restricted zone
inşaat kayıtları olan bölge
safety control zone
güvenlik kontrol bölgesi
safety zone
güvenlik bölgesi
search-and-rescue zone
arama ve kurtarma bölgesi (AKB) Noun, Military
slow-drive zone
taşıt araçlarının yavaş gitmek zorunda olduğu bölge
South Temperate Zone
güney ılıman kuşağı Noun
subduction zone
dalma-batma zonu Noun, Geology
subduction zone
dalma-batma kuşağı Noun, Geology
subduction zone
yitim zonu Noun, Geology
subduction zone
yitim kuşağı Noun, Geology
temperate Zone
ılıman kuşak, dönenceler ile eksenucu çemberleri arasında kalan geniş bölge (23°27'-66°33').
time zone
zaman dilimi, aynı resmî saati kullanan bölge.
torrid Zone
Sıcak Kuşak, Oğlak ve Yengeç dönenceleri arasında kalan geniş bölge.
tow- away zone
(US) park yasağı olan ve park eden arabaların çekilip götürüldüğü bölge
traffic zone
dolaşım bölgesi.
trunk zone
uzak yol bölgesi
twilight zone
(a) denizlerde güneş ışığının erişebildiği en derin düzey, (b) belirli iki durum arasındaki belirsiz/müphem durum.
unrestricted zone
inşaatın serbest olduğu bölge
Variable Zone
Temperate Zone Noun
war zone
savaş bölgesi/alanı ; Noun
war zone
(denizlerde) tarafsızlığın tanınmadığı bölge. Noun
wheat zone
buğday mıntıkası Noun
wheat zone
buğday bölgesi
wheat zone
buğday yetiştirilen bölge
zone defense
(futbol ve basketbolde) bölge savunması, her oyuncunun sahanın belirli bir kısmını savunması. man-to-man defense.
zone defense
alan savunması Noun, Military
zone freight rate
bir bölgede
zone freight rate
o bölgenin her noktasına yapılan sevkıyat için tek navlun ücreti alınması
zone freight rate
bir bölge de , o bölgenin her noktasına tek navlun ücreti alınması
zone frontier
bölgesınırı
zone line
(buz hokeyinde) mavi çizgi, saha çizgisi. Noun
zone melting
bölgesel eritme: arıtılacak kristalli madenin bir kısmını eritip kütle içinde ilerleterek yabancı maddeleri
ayırma ve arıtılmış kısmı tekrar kristalleştirme yöntemi.
zone of action
hareket dairesi
zone of attack
saldırı bölgesi
zone of defence
savunma mıntıkası Noun
zone of influence
etki alanı Noun
zone of influence
nüfuz alanı Noun
zone of occupation
işgal bölgesi
zone of operations
harekât mıntıkası Noun
zone of operations
harekat bölgesi Noun, Military
zone of preference
tercihli bölge
zone of war
savaş bölgesi
zone price
bölgede geçerli tek fiyat
zone price
(US) bölgesel fiyat
zone price
bölge de geçerli tek fiyat
zone price
bölgesel fiyat
zone pricing
satıcının piyasayı bir çok bölgeye ayırdığı ve farklı bölgeler için farklı fiyatlar uyguladığı fiyatlandırma sistemi
zone rates
(elektrik , su , gaz gibi hizmetler) bölge ücret tarifesi
zone rates
bölge (elektrik , su gaz) ücret tarifesi
zone refine
bölgesel arıtma, bölgesel eritme yöntemiyle arıtma.
zone system
taşıtlarda bölgelere göre bilet verme sistemi
zone tariff
bölge ücret tarifesi
zone ticket
bölge abonman bileti
zone time
mahalli saat
zone trade
bölgesel ticaret
danger zone bonus
(denizcilik) uyarı belgesi
danger zone bonus
tehlikeli bölge zammı
danger zone bonus
(politika) kriz
multiple zone pricing system
çoklu bölge fiyatlandırması sistemi Noun, Competition Law
postal zone number
posta semt kodu
postal zone number
posta bölge kod numarası
Transitional Zone Agricultural Research Institute
Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Noun, Organizations
English-Turkish phrases from Zargan's own database